Evet günlerdir hiçbirşey yazamıyorum maalesef. Tabii bunun tek bir sebebi var o da işler. Bitmek bilmeyen bazen anlamını kaybettiğimiz iş. Pazartesi sabahı saat 0700 sularında şirketten ayrılırken ertesi gün artık kesinlikle yarın gitmemeliyimi kafama koymuştum çünkü zaten işlerimin tamamını bitirmiştim ve kesinlikle biraz dinlenmeyi hak etmiştim.
Her ne kadar kendi kendime yaratmış olduğum bu tatil günümle ilgili çılgın planlarım olmasa da en azından mümkün olduğunca kendime ayırmaya kararlıydım. Fakat zaten geç uyandığım için ve de kediyle oynamaya çok daldığım için saat 1600 olduğunda ben daha kahvaltı bile etmemiştim. Velhasıl evsel çamaşır ve hatta bulaşık işlerimle o kadar zaman harcadım ki akşamı süper verimsiz bir şekilde ettim. Ama en nihayetinde bende sonunda haftalardan sonra bir tam gün tatil yapmış oldum.
Fakat bu güzel tatil gününü evde yapabilirim yada zaman ayıramadığım birşeyleri yapmak için bir türlü kullanamadım. Sanırım bu sebeple günü biraz kaybetmişim gibi geliyor.
Wednesday, January 17, 2007
Monday, January 8, 2007
derya baykal
Bugün hastalığım sebebiyle evde istirahat ettim. TV seyretmekte elbette ev istirahatının vazgeçilmez bir parçasıdır. Bende kanal kanal gezmekteyken, Derya Baykal'ın garip işler yaptığı bir taraftan da samimi olmayan sahbetler yapmaya çalıştığı programa denk geldim.
Konuklardan birisinin Ferhan Şensoy olmasını tuhaf bulmuşken Derya Baykal'ın artık çırağımıdır nedir belli olmayan bir kadına siyah 15" bir bilgisayar monitörünü yaldızlarla boyalarla boyattığını görünce esas şokumu yaşadım. Yani işlevi bilgisayardan aldığı VGA sinyalini ekranına vermek olan bir cihazı neden dekoratif bir malzemeye çevirmeye çalıştıklarını anlamak benim tipimde bir canlı için pek mümkün değil.
Daha da accaaayibi Derya Baykal'ın alt taraftaki ses çıkışımsı ızgaraya parmağıyla altın sim sürerken bir taraftanda korkmayın elenktürük çarpar bozulur falan diye denemek lazım birşeyleri gibi birşeyler zırvalıyor olmasıydı. Gerçekten oha demek istiyorum. Ev kazası diye bir şey duymamış zat-ı muhterem. Denemekten korkmayın evdeki bütün prizlere birer tane kadın tokasını sokun şahane bir estetik yaratacaksınız.
Konuklardan birisinin Ferhan Şensoy olmasını tuhaf bulmuşken Derya Baykal'ın artık çırağımıdır nedir belli olmayan bir kadına siyah 15" bir bilgisayar monitörünü yaldızlarla boyalarla boyattığını görünce esas şokumu yaşadım. Yani işlevi bilgisayardan aldığı VGA sinyalini ekranına vermek olan bir cihazı neden dekoratif bir malzemeye çevirmeye çalıştıklarını anlamak benim tipimde bir canlı için pek mümkün değil.
Daha da accaaayibi Derya Baykal'ın alt taraftaki ses çıkışımsı ızgaraya parmağıyla altın sim sürerken bir taraftanda korkmayın elenktürük çarpar bozulur falan diye denemek lazım birşeyleri gibi birşeyler zırvalıyor olmasıydı. Gerçekten oha demek istiyorum. Ev kazası diye bir şey duymamış zat-ı muhterem. Denemekten korkmayın evdeki bütün prizlere birer tane kadın tokasını sokun şahane bir estetik yaratacaksınız.
Sunday, January 7, 2007
başka yerler
İstanbul için kullanılan tabirlerden Megaköy anlamını Megaköyü Megaköy yapan yerleri biraz gezince buluyor. Misal bugün bendeniz Libadiye ataşehir arası mesafeyi çevreyoluna çıkmadan katetmeye çalıştım. Sonuç kendimi çakmak mahallesi, kıl mahallesi, tüy mahallesi gibi küçük köycükler arasında seyahat ederken bulmam oldu. Bu köycüklerin isimleri ve oradan geçen tek tük minibüs ve otobüsleri dışında şehirle pek irtibaları yoktu.
Hani uzun araba yolcululklarında ara yollara girildiğinde şirin köylere denk gelir ya insan. Şoray Uzun'a yada Bam teline malzeme olan işte o köyleri şehrin oratasıa taşıyınca şirinliklerinden ne görüntü nede tavır olarak eser kalmıyor. Evet büyük İtalyan düşünürün dediği gibi; ben ırkçı değilim faşistim...
Hani uzun araba yolcululklarında ara yollara girildiğinde şirin köylere denk gelir ya insan. Şoray Uzun'a yada Bam teline malzeme olan işte o köyleri şehrin oratasıa taşıyınca şirinliklerinden ne görüntü nede tavır olarak eser kalmıyor. Evet büyük İtalyan düşünürün dediği gibi; ben ırkçı değilim faşistim...
Thursday, January 4, 2007
2007
Eveet. Bu sene kesinlikle berbat bir yil olan 2006 dan iyi gecer diye dusunurken daha baslamasi ile birlikte felaketler ardi ardina gelmeye basladi. Bende yasli siyahi bir vodoo buyucusu kadar batil itikatleri olan bir sahsiyet olarak 2007 den umidimi direk olarak kestim. eger bu sekilde bir egride gidilecekse ben 2008 i hic gormeden sanirim aranizdan ayrilacagim.
Ilk olarak light olan felaketlerden tabii ki ev partisi felaketimiz gerceklesti. Fena halde kalabalik olmasini bekledigimiz evimizde sadece 3 kisiydik walla. Gerci aldigimiz alkol tabii hic uc kisiymisiz gibi durmuyordu. Bu arada Sera'nin bir alternatif olarak sundugu partinin Izmit il sinirlari icersinde oldugu ortaya cikti.
Benden bagimsiz olaraksa Emre ve Bulent hastane icerikli, Merve cenaze temali bir yilbasi start i almislar. Belki ulkede vardir bir ariza ama sahaneydi diyebilen pek yok. Gerci Kerem@in "yasasin 2007" sms ini gorunce ben zaten bu yilla ilgili beklentilerimi rafa koymustum ya neyse.
Eveeet
iyi seneler
Ilk olarak light olan felaketlerden tabii ki ev partisi felaketimiz gerceklesti. Fena halde kalabalik olmasini bekledigimiz evimizde sadece 3 kisiydik walla. Gerci aldigimiz alkol tabii hic uc kisiymisiz gibi durmuyordu. Bu arada Sera'nin bir alternatif olarak sundugu partinin Izmit il sinirlari icersinde oldugu ortaya cikti.
Benden bagimsiz olaraksa Emre ve Bulent hastane icerikli, Merve cenaze temali bir yilbasi start i almislar. Belki ulkede vardir bir ariza ama sahaneydi diyebilen pek yok. Gerci Kerem@in "yasasin 2007" sms ini gorunce ben zaten bu yilla ilgili beklentilerimi rafa koymustum ya neyse.
Eveeet
iyi seneler
Subscribe to:
Posts (Atom)